KURU KABUKLU HUTBELER

KURU KABUKLU HUTBELER

Bugün hangi camiye gidersek gidelim, hepimizin cuma günü şikayetçi olduğu hususlardan bir tanesi hutbenin cemaate hitap edilemiyor oluşudur. Gözlemlendiği kadarıyla yerel bir sorun olmayıp farklı bölgelerde halkın yeri geldiğinde eleştirdiği bir konudur. Peygamber efendimiz aleyhi selamın hayatına baktığımızda böyle bir sorun ile karşılaşmamaktayız. İletişim noktasında peygamberimizin karşılaştığı sorunlar daha çok muhatapları ile alakalı iken günümüzde hatiplerin kendisinde başta olmak üzere iletişim sorunları cemaatte de gözlemlenmekte. Efendimizin muhataplarına hitabı Hz Aişe’nin deyimiyle, “Konuşması, herkesin anlayacağı şekilde açık seçikti. (Ebû Dâvûd, Edeb 18, https://www.islamveihsan.com/konusma-adabi-ile-ilgili-hadisler.html)”
Hz. Ali’ye atfedilen şu sözdeki deyimiyle hutbenin nasıl olması gerektiğini daha iyi anlamaktayız: “insanlara anlayacakları şekilde konuşunuz.” (Buhârî, İlim 49, https://www.islamveihsan.com/konusma-adabi-ile-ilgili-hadisler.html) Görüldüğü üzere bir hatibin anlaşılır, sade ve yalın bir dil kullanarak cemaatle aynı seviyede iletişimini sürdürmesi beklenmektedir.
Hutbenin işlevsiz olmasının bir diğer nedeni camiye gelen insanların eğitim seviyelerinin farklı oluşu nedeniyle de muhatapların hutbeyi istenilen oranda içselleştirmemesidir. Bu sorun cumayı sadece bir kalıba indirgemekte ve asıl hüviyetinden uzaklaştırmaktadır. Halbuki hem hutbeyi dinlemek farz hem de hutbenin insanlar düzeyinde hadislerden hareketle sade ve anlaşılır olması farzdır. Çünkü teknoloji çağında yetişen gençlerin dikkatlerinin hızla azaldığı görülmekteyken hutbelerin gereksiz uzun ve işlevsiz oluşu dinleyicilerin sıkılmalarına neden olmaktadır.
Globalleşmenin arttığı çağımızda gençlerin daha seyrek ziyaret ettikleri camiler gittikçe kurumsallaşma işlevinden yoksun kalıp sadece ibadete indirgenmektedir. İbadetinde sadece cuma ve bayram namazlarına indirgenmesinden ötürü İslam’ın alametlerinden biri olan cumanın, cumanın alametlerinden olan hutbenin; Müslümanlarla ilişkisinin daha da zayıfladığını görmekteyiz.
Çözüm olarak diyebiliriz ki, sayın Diyanet İşleri Başkanlığı’nın hutbe metnini ya imam tarafından bizzat içselleştirilip ben diliyle aktarması ya da imamlar tarafından hazırlanarak namaz öncesi pekiştirilerek okumasıyla mümkündür. Gelişen teknolojik araçlara uyum noktasında hutbenin daha işlevsel olması noktasında imam hatiplerin ve Diyanet İşleri başkanlığının birtakım çalışmalar yaparak gelişen teknolojiyi camide insanların yararına kullanarak daha dikkat çekici şekilde hutbe vermesi gerekmektedir. Bu sayede hem teknolojinin içerisinde doğan nesle hitap edilmiş olunur hem de cemaatin hutbeyi daha iyi anlaması sağlanmış olunur. Modern süreç, tabiatı gereği her şeyi güncelleştireceğinden dolayı kendisini sürekli olarak değiştirip dönüştürür.’’ (Abdurrahman ARSLAN, Modern Dünyada Müslümanlar, İletişim yayınları, 3. Baskı, İstanbul, 2004: 31).
Lehimize olan dönüşüm yapılmazsa cuma hutbeleri hutbe olmanın ötesine geçemeyecek ve işlevselliğini gün geçtikçe de daha da kaybedecektir. Haftanın bir günü cami atmosferi ile buluşan yediden yetmişe tüm cemaatin dini bağlılıkları daha da zayıflayacaktır. Sonuç itibariyle istenmeyen sonuçlar ile karşı karşıya kalmaya devam edeceğiz. Umarım gerekli dönüşümler ve tedbirler alınıp yol alınır…

SERHAT ASLAN
[email protected]

Share This:

Copyright 2023, İSAD - Tasarım MORE IT Tüm Hakları Saklıdır.